This is Rising
Paralel çizgilerin içinde dokunsal hareketlerin tekrarı kübizm izlerini taşıyan eserlere tanıklık ederken, Bauhaus etkilerinin bir anda kulağınıza fısıldayan seslere dönüştüğü bir dünyanın kapılarını aralıyor.
Kelimelerin görüntüleri önünüze bir bir sıralanırken, Anadolu'nun bereketli tavrı bozkırın içinde dalgalanıyor şiirsel diliyle.
Bedenen ve ruhen şehirle bir bütün olmanın yanısıra tüm muhtaç olunan o birlik halinin gücü, az renk çok sembolle ön plana çıkıyor.
Yüzyıllardır sanatın derinliklerinde yüzdük durduk. O gelişigüzel ağlara takılıp duran balıkların çırpınışlarını ilmek ilmek işledi sanat. Aralarından kaçanlar oldu, sarı çizmelerine çarpa çarpa balıkçıların sepetlerine kondu ya da hapsoldu.
Tıpkı bir kapsül içine alınıp orada sonsuzluğa erişmekle ödüllendirilen ölüler gibi.
Sahi ölümün icinde bile o durmadan dönüp duran, bütün insani deneyimleri bir kenara iten beyaz çizgiler gibi. O buğday tarlalarının arasında öylece akıp giden. Sorgusuzca peşinden sürüklendiğiniz çizgiler..
Platona göre sonsuzluk ancak ´doğurma´ ile gerçekleşebilir. Yani sürekli yeni anlam ve fikirler oldurmakla.
Doğanın akışıyla uyumlanan toprağın bir forma dönüştürülmesi de doğmanın başka bir tanımıdır.
Toprak olmadan katılık olmaz. Hersey ateşle topraktan başlamadı mı? Ateş harlandı toprak yandı.
Bu kadar basit miydi ateşle toprağın buluşması? Kaotik evren içinde sorgular binlerdi içimizde.
Ateşle birlikte sadece toprak yanmadı.
Cinsiyet, politika, insan ve hayvan hakları, doğanın kanunları, sosyo kültürel değerler imgelerle, dikkat cekici yöntemlerle anlatıldı. Toprağın tavına ulaşıldı. İçine sokuldu kavramlar. islendi, iğne gibi batırılıp çıkarıldı. Karıştı da karıştı.
Doğa gerçekti. Ateş gerçekti, toprak dosdoğru bir gerçekti.
Gerçeğin insandaki izdüşümüyle şaşırdı kaldı insan. O ´´sonsuz`` kavramının içinde durmak bilmek bilmeyen yaratma arzunun bir metaforuydu.
``The Rising`` izleyiciyi yükselttiği, göklerde gezindirdiği yerde iz düşümlerini, sanayinin ortasındaki sanat devrimi başlığı ile geleneksel tavırların ötesine gecmekle kalmıyor yüreklendirici benliğe taşıyor.
Baksanın içinde dünyaya açılan kapı The Key Art Galeri.
Sanat toplum içinde kendini ifade etmenin yollarını arar. Artık yalnızca sanat değil sanatın içinde bulunduğu mekanlar kadar kendini nereden ifade ettiği de bir sanat dili oluşturuyor. Tıpkı Frank Gehry´nin Bilbao´da yer alan Guggenheim Müzesini tasarlarken sanata bir mekan adamışlığı gibi..
``Yaratıcılık eğer meraklıysan başlar`` der Epharaim Goldberg. The Key Art bir sanayi sitesi içinden, sanat hayat birlikteliğinin tam ortasından dünya ya açılma merakıyla Eskişehir'in elinden tutuyor. Bu mekandan adımını atan herkesi sanatın olanca ateşiyle kucaklıyor.
While witnessing works bearing traces of cubism through the repetition of tactile movements within parallel lines, it opens the doors to a world where Bauhaus influences suddenly turn into whispering voices.
As the images of words line up one by one before you, the fertile character of Anatolia waves within the steppe with its poetic language.
Besides becoming one with the city both physically and spiritually, the power of that unity, which is so needed, stands out with fewer colors and more symbols.
For centuries, we have been swimming in the depths of art. Art meticulously crafted the struggles of fish caught in random nets. Some escaped, hitting the yellow boots of fishermen and landing in their baskets, or became trapped.
Just like the dead who are taken into a capsule and rewarded with reaching eternity.
Indeed, even within death, like those white lines that keep turning and set aside all human experiences. Flowing among the wheat fields. Lines you follow unquestioningly...
According to Plato, eternity can only be achieved through "giving birth." That is, constantly creating new meanings and ideas.
Transforming the soil into a form in harmony with the flow of nature is another definition of birth.
Without soil, there can be no solidity. Didn't everything start with fire and soil? The fire blazed, and the soil burned.
Was it that simple for fire and soil to meet? Within the chaotic universe, the questions inside us were countless.
With the fire, not only did the soil burn.
Gender, politics, human and animal rights, the laws of nature, socio-cultural values were conveyed through images and attention-grabbing methods. The soil reached its perfect state. Concepts were inserted into it. Processed, pierced like a needle. Mixed and mixed.
Nature was real. Fire was real, and soil was a straightforward reality.
Humans were astonished by the reflection of truth in themselves. It was a metaphor for the relentless desire to create within the concept of "eternity."
"The Rising" not only transcends traditional attitudes with its industrial revolution of art but also elevates and carries the encouraging self to higher realms.
The Key Art Gallery is a door to the world within Baksan.
Art seeks ways to express itself within society. Now, it's not just the art itself, but also where it is expressed that forms an artistic language. Just like Frank Gehry's dedication to creating a space for art with the Guggenheim Museum in Bilbao.
"Creativity begins with curiosity," says Ephraim Goldberg. The Key Art embraces the curiosity of opening to the world from an industrial site, holding Eskişehir's hand from the heart of the union of art and life. It embraces everyone who steps out of this space with the full blaze of art.